Bir Öykü: Mama ve Yemek

lezzet1Tabak, içindeki salçalı yoğurtlu Türkmen Mantısı’yla birlikte boca olup yere düştü ve ses mutfakta çınladı. Çocuğun kafası önünde, kaldırıp hiç kimseyle göz göze gelemiyor.

Anne, bebeğe mama yedirme telaşındaydı çocuk yemeğini dökmeden önce. Kevgire benzeyen bebek ağzına, iki damla mamanın ulaşması epey çaba gerektirir. Pirincin iyice yıkanması, güneşte çatırdayarak kuruması lazım. İyice kuruduktan sonra rondodan geçirilir ve elde edilen unla yapılır çocuğun ilk muhallebisi. Eskiden inek sütüyle hazırlanır, içine şeker de katılırken şimdi sade suyla yapılıyor ve herhangi bir tatlandırıcı eklemeden minik gurmeye servis ediliyor. Anne, bebeğin gözlerinin içine bakıyor. Sevmedi herhalde, diye düşünüyor. Gülümsüyor, bebeğin gözlerinin içi gülüyor. Çocuk “Anne,” diyor. Kadın duymuyor. Anneannesinin minik bardaklarındaki açık çaya, pötibör bisküviyi daldırıp yediğini hatırlıyor. Çocuk masanın altına doğru sokuyor kafasını, “Anne,” diyor. “Evladım önündeki yemeği yer misin çabuk.” Pötibör bisküvi çok ıslanınca kendini birden bırakıverirdi bardağın içine. Sonunda çayın dibi hamur haline gelir, kaşıkla yerdi. “Anne, bak.” “Yemeğini ye.” Üç yaşına girince yemeğe ilgisi ne kadar azaldı. Kardeşten diyorlar, ama kardeşi olmayan çocuklar da böyle. Her yemeği oyun havasına çeviremem ya. Ne yapalım, yediği kadar. “Bak sen mantı seviyorsun diye yaptı ablan, hadi yavrum ye güzelce. Tut bakalım kaşığını.” Kadın çocuğun eline kaşığı tutturup yine bebeğe dönüyor. Bebek, oyuncağı sağa sola vurup ses çıkarıyor. Anne gülümsüyor. “Aaaa, mamma, aç bakalım ağzını, afferiin.” “Anne,” diyor yine duymuyor kadın. “Anne bak tabağımı nasıl taşıyorum,” diye heyecanla sesleniyor çocuk. Kadın ona bakmadan “Yemeğini ye oğlum,” diyor. “Anne, baaak, nasıl taşıdığıma bak,” Kadın bakıyor, Amerikan servisin iki ucundan tutup tabağı havada gayet güzel taşıdığını sanan çocuk kayan tabağı fark edemiyor. Tabak önce çocuğun üstüne, oradan da yere iniyor. Şangırtıyla birden kesiliyor evin sesi. Bebek susuyor, anne çocuğun öne eğilmiş kafasına bakıyor, abla yere dökülmüş mantıya dikmiş gözünü. Çocuk biri bir şey söylese, diye bekliyor.