11 Aylık Bebekle Yapılabilecek Aktiviteler

Sava, 11. ayına yürüyerek girdi. Hiç emeklemedi, şimdilerde sadece tutunup ayağa kalkacağı yere kadar poposunun üstünde kendini ittirerek ilerliyor ve hemen ayağa kalkıp koşmaya başlıyor. Bebek koşması. Erken yürüyen bebekler düşme konusunda biraz tecrübesiz ve korunmasız oluyorlar. Ama kendilerini korumayı düşmeden de öğrenemiyorlar. Yine de bütün dikkatler üzerinde olmalı. Peki ne oyunlar oynuyoruz ve oynamalıyız? Bebekler bu aylarda ne yapmaktan hoşlanıyorlar?

1. Bol bol konuşun. Fiziksel gelişimin hızlandığı şu dönemde bir diğer önemli gelişim de bebeğin konuşmasında oluyor. Anlamlı veya anlamsız sesler çıkarmaya başladıklarından bu dönemde ne kadar çok konuşursanız o kadar çok faydasını görürsünüz. Konuşurken bebeğin sizin ağzınızı görmesi önemli. Seslerin ağızdan nasıl çıktığını görerek öğreniyorlar. Her yaptığınızı ona anlatın. “Şimdi sana meyve hazırlıyorum. Bak muzu nasıl dilimledim. Elimde bıçak var. Bıçak çok keskin. Dikkatli tutmalıyız. Muzun kabuğunu görüyor musun? Sarı renkli. Dokunmak ister misin, al bakalım…” gibi. Henüz size cevap verememesi sizi anlamadığı anlamına gelmiyor. Bebekler algılama dilini konuşmadan çok çok önce öğrenirler.

2. Yürümesini teşvik edin. Sava yürümekten çok hoşlanıyordu. Çok uzun süredir dışarıdayken bile genelde onu elinden tutarak gezdirdim. Önce iki elinden tutup yürütüyordum, sonra tek ele geçtik, şimdilerde hiç elimizi tutmak istemiyor. Ama önüme çıkan bütün fırsatları yürüyebilmesi için değerlendirdim. Burası kalabalık, engebeli, pis, tehlikeli demeyin, eğer bebeğiniz de buna istekliyse onu mutlaka yürütün. Nasılsa siz yanındasınız. Eğer yürümek istemiyor ve emekliyorsa yürümeyi teklif edin, fakat zorlamayın. Henüz hazır değil demek ki.

3. Oyuncakları saklayıp bulun. Sevdiği oyuncaklardan birini ona göstererek saklayın ve oyuncağın adını söyleyerek, ” Nerede ayıcığımız? Hadi gel bulalım. Bu minderin altında mı? Hayır. Nerede olabilir? Örtüyü kaldıralım, işte buradaymış, bulduk seni ayıcık…” gibi.

4. Karşıt anlamlı kelimelerle oyun yaratın. Büyük-Küçük, Uzun-Kısa, Sıcak-Soğuk, Hızlı-Yavaş Bunlar en sık oynadıklarımız. Bu kavramları her fırsatta oyuna çevirin. Yüz yüze oturduğunuz bir anda gözlerinizi ve ağzınızı kocaman açarak “Büyüüüüüük,” deyin. Hemen arkasından gözlerinizi kısıp ağzınızı da büzerek “Küçük küçük küçüüüük,” deyin. Bizim favori oyunlarımızdan biri. Tuna da bayılırdı buna.

5. İfadeler ve duygular. Bebeğiniz duygu durumunu yüzünüzden okumayı çoktan öğrenmiş durumdadır, ama bunu dile getirerek pekişmesini sağlayabilirsiniz. Mutlu, kızgın, üzgün, ağlayan, kahkaha atan, şaşırmış… gibi ifadeleri yüzünüzde canlandırarak dile getirin. Bebeğiniz bir süre sonra size eşlik etmeye başlayacaktır.

5. Kutuları doldurup boşaltma. Bir kutu ve içine renkli toplar koyun. Bunları birer birer kutunun dışına çıkarın, sonra tekrar içine koyun. Bebeğinize uzattığınızda onun da bazen birer birer, bazen boca ederek kutuyu boşalttığını ve sonra tekrar içine koymaya çalıştığını göreceksiniz. Başardığı her adımda mutlaka onu “Aferin,” diyerek ödüllendirin.

6. Bam bam. Bebeğinizin eline bir sopa veya daha güvenli olsun derseniz labut verin. Bir tane de siz alın. Hatta evde kim varsa onun eline de verin. Önce küçük bir sehpanın etrafında toplanın ve “Hadi masaya vuralım, bam, bam bam. Şimdi kapıya vuralım, kapı nerede? İşte şurada. Hadi gidelim. Kapıya vuralım, kapıya vuralım, bam bam bam. Şimdi koltuğa vuralım. Koltuk nerede? Evet, hadi koltuğa vuralım. Puf puf puf.” diyerek evde gezinin. Evdeki vurulabilir bütün yerlerde bu oyunu oynayabilirsiniz. Bebeğiniz televizyona, cama veya bunun gibi tehlikeli yerlere de vurmayı deneyecektir. Sakince “Hayır, buna vurmuyoruz. Gel koltuğa vuralım,” diyerek onu yönlendirin. Kısa zamanda nelere vurulmayacağını öğrenecektir. Bu aktivite bebekleri çok mutlu ediyor. Hem gürültü çıkararak kendi başına bir şey yaratmanın hazzını yaşıyorlar, hem vurdukları objeyi daha iyi öğreniyorlar, hem de çıkan faklı seslere göre objelere ait farklı özellikleri deneyimliyorlar.

7. Fotoğraf albümüne göz atın. Ailedeki diğer üyelerle ilgili sohbet ederek aile albümünüzü karıştırabilirsiniz. Bebeğiniz tanıdığı yüzleri gördüğünde heyecanlanıp tepki verecektir.

8. Doğada gezinti yapın. Ağaçların gövdesine dokunun, yapraklara elini değdirin, bahar geldi, çiçekleri koklayın. Bütün bunlar koku, dokunma ve görsel duyularının gelişmesine katkıda bulunur. Her gün dışarı çıkmayı unutmayın.

sava çiçek

9. Ver-Al oyunu. Bebeğinize bir oyuncağı “Al,” diyerek verin. Biraz incelemesine izin verdikten sonra, “Ver,” diyerek elinizi açın. Vermesini bekleyin. Eğer vermiyorsa yavaşça elinden alıp, “İşte verdin, aferin sana,” deyin. Sonra hemen geri verin, “Al,” diyerek. Bir süre sonra kendi kendine  vermeyi öğrenecektir.

10. Torba oyunu. Bez bir torba bulun, içine bebeğinizin bazı oyuncaklarını, evdeki güvenle oynayabileceği objeleri koyun. Mesela tarak, süzgeç, tahta kaşık, plastik tabak, çerçeve, çorap, şapka… Sonra torbayı sallayarak bebeğinize gösterin. “Bak bakalım senin için hazırladığım torbada neler varmış? Hadi beraber bakalım. Evet bu bir tarak, tarakla saçımızı tararız, göstereyim mi? İşte böyle. Senin saçını da tarayalım mı? Ooo çok güzel oldun,” gibi her bir obje üzerine sohbet edin.

Daha onlarca aktivite yazılabilir. Bunlar bizim sıkça yapıp keyif aldıklarımızdan oluşan bir liste. Sizin de bu yaş grubuna göre eğlenceli aktiviteleriniz varsa paylaşabilirsiniz.