Bu ayın enlerini yazma zamanı gelmişti, ama inanın hiçbir şey olmamış gibi en sevdiğimiz müzikten, filmden bahsedemeyecektim. Zaten artık güzel şeyleri bile yaşamaktan utanır hale geldik. Birçok arkadaşım Facebookta hala fotoğraf paylaşıyor, diye diğer arkadaşlarına kızıyor. Zaten hepimiz kızacak bir yer arıyoruz böyle zamanlarda. Televizyonlara göre 301 kişi, söylentilere göre çok daha fazla işçiyi kaybetti Türkiye, Soma’da. Hepimize, ama özellikle kayıpları olan ailelere başsağlığı diliyorum.
Bu konuda biz bile hala yaşananları anlayamıyorken, ülkenin geleceğinden endişe duyuyorken bunu çocuklara nasıl anlatacağız, bilmiyorum. Olayları televizyondan takip ederken aklımın bir yanıyla da Tuna bana soru sorarsa ona ne cevap vereceğimi düşünüyordum. Birkaç kere hiç bağıracağım yokken birden sesimi yükselttiğim, öfkeme hakim olamadığım zamanlar da oldu Tuna’ya karşı. Bu durum nasıl yönetilir, ebeveyn olarak ülkede yaşanan bir felaketi en doğru şekilde çocuklara nasıl anlatabiliriz, diye araştırdım. “Daha çok küçükler böyle şeyler için,” demeden gerçekçi ama zarar vermeyen bir tutum içinde olayları konuşabilecek bir yol aradım. Bulduklarım umarım size de faydalı olur. Biz bu ülkenin geleceğini yetiştiriyoruz. Sorumluluğumuz büyük.
1. Çocuğunuzun televizyonda felaketle ilgili hangi görüntüleri izlediğine dikkat edin, bu sırada onun yanında olmaya çalışın. Mümkünse detaylı görüntüler yerine özet halindeki haberleri izlemeyi tercih edin.
2. Çocuğunuza televizyonda gördüklerini anlatabileceği, hislerini dile getirebileceği fırsatlar yaratın.
3. Çocuğunuza size soru sorabileceğini hissettirin. Fakat onu asla bu konu hakkında konuşmaya zorlamayın. O hazır olduğunda bunu yapacaktır.
4. Çocuğunuza doğru cevaplar verin. Eğer onun etkilenmemesi için olaylarla ilgili bir şeyler uydurursanız size olan güvenini yitirecektir.
5. Çocuğunuzun sorduğu soruları cevaplayamamaktan korkmayın. “Bilmiyorum,” da oldukça iyi bir cevaptır.
6. Çocuğunuzun sorularını onun anlayabileceği düzeyde cevaplayın.
7. Felaketin üzerinden zaman geçtikten sonra da çocuğunuz bu konu hakkında sorular sorabilir veya konuşmak isteyebilir. Bu konuda da destekleyici olun.
8. Evde veya okulda çocuğun normal düzenini devam ettirin. Onunla eğlenceli oyunlar veya aktiviteler planlayın.
Çok küçük yaştaki çocuklar, travmatik durumlar karşısında gelişimsel aşamalarda gerileme gösterebilirler. Parmak emme, yatak ıslatma, yabancılardan, hayvanlardan, karanlıktan veya canavarlardan korkma bunlara örnek verilebilir. Bir ebeveynine, öğretmenine veya kendini güvende hissettikleri bir yere bağlılık ve ayrı kaldıklarında anksiyete gösterebilirler. Yeme ve uyku davranışlarında farklılıklar görülmesine sıkça rastlanırken sebebi açıklanamayan ağrı veya acılardan da şikayet edebilirler. Diğer semptomlar söz dinlememe, hiperaktivite, konuşma güçlükleri, agresif veya çekingen davranışlar olabilir.
Geri bildirim: 100 oldum… | yazaranne